13 Kasım 2012 Salı

Brigata Ultra ve Hooligans Teddy Boys Atkıları (Udinese)


2 aydır atkı eklememişim. Son sürat atkılar gelmeye devam etti. Kimi zaman yoğunluk, kimi zaman üşengeçlik, kimi zaman ne yazacağını bilememe ruh hali vs derken ihmal etmişim burayı. Çok da ayıp etmişim.

En son atkıları ekledikten sonra sıradakini Udinese olarak belirlemiştim. Hata etmişim. Ultras anlayışının etkin olduğu İtalya'da böyle tırt tribün:)

Udinese tribünlerini araştırırken, o kadar çok sıkıldım ve bunaldım ki sürekli erteledim. Dişe dokunur pek bir şey bulamadığım gibi an itibariyle sevimsiz bakıyorum kendilerine.

Udinese tribünleri, İtalya'da Ultras hareketinin ikinci kuşağı 80'lere denk geliyor. Udinese ultralarının başlangıç noktası ise: Al Tempio, Zebretta 1896, Baws 79, Babs 83 ve Brigata Ultras.

Halihazırda Udinese'nin ana tribün gruplarından olan Hooligans Teddy Boys 1980 senesinde kurulmuş. Udinese tribünlerinin ilk örgütlü grubu aynı zamanda. Sağcı bir anlayışa sahipler. Vicenza, Ravenna ve Salzburg tribünleri ile araları iyi.

İlk sembolleri, koyu güneş gözlüğü ve deri şapka takmış bir taraftar silueti olmuş. Zamanla isimleri Teddy Boys olarak kısaltılmış.

Atkılar da malzeme olarak koleksiyonun en kötüsü sayılabilir. İlk atkı güneşlik olarak kullanılan perdelerden hallice. İkincinin üzerindeki boya da o kadar vasat ki katlamaya korkuyorum atkıyı. Yapışır da açılmaz diye.

Bundan sonra Udinese ile ilişkim sadece atkısını beğenirsem almaktan ibaret olur:)

Siyah-Beyaz'ın yüzü suyu hürmetine de bir video ekleyelim


5 Eylül 2012 Çarşamba

Beşiktaş Atkıları


İlk fotoğraftaki atkıların hiçbiri lisanslı değil. Modelleri hoşuma gittiği için aldım. Tamamı tek kat. 2. fotoğraftaki ilk 2 atkı da her hangi bir gruba ait değil. Bir arkadaşım kendisi tasarlamıştı, ondan almıştım. Kartal Sözlük ise adından da anlaşılacağı gibi Beşiktaşlı sözlük oluşumunun güzel atkısı.

Kara Kartallar Beşiktaş atkısı Ada'dan geldi. Aynısından 1 adet daha var elimde. Ama bu grubun atkılarını çok fazla seviyorum. (90'lar) Çift kat ve yün.

Çarşı atkısı da A'nın değişmediği günlerden kalma. Eski çift kat atkıların gözdelerinden benim için. Diğer tarafında da Beşiktaş yazıyor.

Ara verince uzunca yazmak, toparlamak zor oluyor. Kısa zamanda hız kazanırım umarım:)

14 Temmuz 2012 Cumartesi

EFC'58 Ermelo, TSVV Merlijn, Heracles Almelo, VV Maarssen Atkıları

Heracles dışında, aşina olmadığımız kulüp atkılarında sıra bu sefer. Atkıların tamamı yün ve çift kat.  Koleksiyonun güzel taraflarından biri, sadece istediğiniz, aradığınız atkıyı bulunca elde edilen hazla sınırlı değil. Dünya'nın bambaşka bir yerinde bilmediğiniz ya da varlığını bildiğiniz kulüp hakkında ilginç bilgilere ulaşmak çok keyif verici. Özellikle alt liglerde olan kulüplerle ilgili güzel detaylar çıkabiliyor. Bu atkı grubu da biraz öyle.

İlk sıradaki atkı EFC'58 Ermelo, adını kasabasından alan bir spor kulübü (Hollanda). Hakkındaki bilgiler Felemenkçe olunca zorlandım açıkcası. Ermelo'nun bünyesinde çeşitli yaş grupları var. Çocuklar, yetişkinler, hatta orta yaşlılar:) Her birinin ayrı futbol takımı var. Kadınların da 2 grubu var. Avrupa'daki bu tür kulüpleri çok takdir ediyorum. Spor kültürlerinin bizlerden fersah fersah gelişmiş olduğunun kanıtı. Çocuklar sadece bir kulübe gidip, ilgi alanlarındaki spor dalı ile çalışma halinde değiller. Tüm yaş grupları arasında bir iletişim var. Çeşitli organizasyonlar ile birliktelik halindeler. Ve spor harici konularda da bir şeyler yaparak, özellikle gelişme çağındaki çocukları olumlu manada motive ediyorlar.



Mesela Ermelo kulübü, otizmli gençler ve çocuklar için bir futbol eğitimi projesine el atmış. Pilot bir takım kurup, bunu önümüzdeki yıllara da yayma derdindeler. Yine bambaşka konuda ilginç bir uygulamaları var. Kulüp, kasaba halkından atık yağlarını istiyor. Kulüpte toplanan bu yağlar, anlaşmalı firmaya gönderiliyor. Firma, bunun karşılığında kulübe belli bir ücret ödüyor. Kasaba halkının kullanmış olduğu ve artık işine yaramayacağı atık yağ, hem geri dönüşüme gidiyor, hem de kulübe finansal destek oluyor.

İkinci sıradaki atkı: TSVV Merlijn. Tilburg'da okuyan üniversite öğrencilerinin futbol oynadığı bir dernek. Dernek sadece öğrencilere ve yeni mezun olmuş öğrencilere açık. Geçtiğimiz sezon, iki takımları Hollanda Amatör Ligi'nin 4 ve 5. gruplarında yer almış. Merlijn'de de aynı Ermelo'daki gibi kadın takımları var. 

1968 yılında kurulan dernek, Merlijn ismini Kral Arthur efsanesinde yer alan ve kralı korumakla yükümlü olan büyücüden alıyor ve derneğin logosunu baykuş ve siyah-beyaz kalkan oluşturuyor.

Ruh amatör olunca, şampiyonluk böyle kutlanır.

Başlığın bilineni Heracles Almelo:) Hollanda 1. Ligi'nde mücadele eden takımın kuruluş yılı 1903. O yüzden saygılar, hürmetler. Kulüp, adını tanrıların kralı olan Zeus'un oğlu Heracles'ten almış ve ülkenin en eski futbol kulüplerinden biri. Ayrıca Hollanda'da ilk siyahi oyuncuyu oynatan kulüplermiş.

Tribünde etkin 2 grupları var: BiancoNero ve Hart voor Heracles (Heart for Heracles) Hem sonrasında tekrar bir Almelo atkısı gelir diye, hem de eldeki atkı grup atkısı olmadığı için Almelo hakkındaki bilgileri kısa geçiyorum.

Son atkı VV Maarssen. Ne yazık ki arzu ettiğim bilgileri bulamadım. Ermelo benzeri bir kulüp. Sponsor desteği ile hareket ediyor. 1927 yılında kurulmuş. Fakat şu videoyu izleyince sempati duymamak mümkün değil.

7 Temmuz 2012 Cumartesi

Werder Bremen - Borussia Mönchengladbach - Eintracht Frankfurt Atkıları

"Almanlıktan aldığım tadı hiçbir şeyden alamadım." diyerek Beşiktaşlı Umut Sarıkaya'ya selamla girişi yapalım. 

Bu sefer ki atkıların tamamı kulüp atkısı. Frankfurt harici hepsi çift kat ve yün atkılar. İlk iki sıradaki Werder Bremen ve Borussia Mönchengladbach atkıları lisanslı. TD'den tanıdığım sevgili Süha abi ( goekmavi ), ricamı kırmayarak benim için getirdi. Buradan tekrar teşekkür ederim kendisine. Werder atkısını beklerken, arkadaşlarım "nasıl ya, ne alaka" diyorlardı. Görünce büyük bir kısmı beğendi. Beğenilmeyecek gibi de değil bana kalırsa. Çok sade ve şık bir atkı. 2. fotoğraftaki atkı, ilk fotodaki You'll yazan atkının arkası. 3. sıradaki atkıyı ne zaman, nasıl almıştım anımsamıyorum açıkçası. Son atkı Frankfurt ise, benim için harika bir parça. Yün, fakat çift kat değil. Arkasının modeli için şunu söyleyebilirim: Çevrilmiş bir yün kazağı hayal edin:) Bu modelin ne zamanlar kullanıldığını düşününce, atkının yaşı en az 25 diyebiliyorum.

Başlığın özel ilgisi ise Eintracht Frankfurt’a. Atkıların tamamı kulüp atkısı olduğu için bu sefer tribünler yerine kulüpten bahsedelim. Armadan, renklerden vs.Frankfurt şehrinin 13. yy’dan bu yana arması olan tek başlı kartal, kulüp armasıdır aynı zamanda. Siyah ve beyaz renkleri kullanan takımın arması, 1980 yılına kadar yavaş yavaş değişti. 100. yıllarında (1999) kulüp, daha geleneksel bir Kartal armasının kullanılmasına karar verdi. 2006’dan beri şehrin maskotu olacak olan Altın Kartal’da karar kılındı. Altın Kartal, aynı zamanda Frankfurt’a yakın bir kasaba olan Hanau’daki hayvanat bahçesinin en çok ilgi çeken ve sevilen ziyaretçisiymiş. 

Kurucu kulüpler, Frankfurter FC Viktoria ve Frankfurter FC Kickers’in renkleri olan siyah, beyaz ve kırmızı Eintracht Frankfurt’un da renkleri olmuş. Önce kırmızı-beyaz, ardından siyah-beyazı kullanılmışlar. Kırmızı-Beyaz, şehrin armasını, Siyah-Beyaz da Alman İmparatorluğu’nun (Prusya) renklerini simgeliyor. Kulüpler birleştiğinde 3 rengin de kullanılmasında karar kılmışlar. Yerel rakipleri Kickers Offenbach ile oynayana kadar kırmızı-beyazı tercih ederken, sonrasında siyah-kırmızı ya da siyah-beyazı tercih etmişler. 

Kulüp, armalarının da etkisiyle Kartallar (Die Adler) ismi ile anılan Frankfurt'un diğer anıldığı isim de SGE. SGE, kulübün ilk resmi adı olan Sportgemeinde Eintracht isminden geliyor. Anlamı da spor topluluğu gibi bir şeymiş:)  İngilizler de United, bizde Gençlerbirliği gibi bir nevi.

Vedayı da çok sevdiğim videolardan biriyle yapalım. Zıpla, zıpla; zıplamayan Offenbachlı


24 Haziran 2012 Pazar

Juventus Atkıları (Viking, Area, Den Haag)


Yaşasın Juventus ve atkıları!

Koleksiyonun Beşiktaş harici, severek topladığım kulüplerden biri Juventus. Her bir atkısını hem beğenerek aldım, hem de her seferinde yeni bir şey öğrenmeme vesile oldular. 

Bu sefer ki atkıların 2 tanesi tribün gruplarına ait, 2 tanesi de lisanslı ürün. İlk fotodaki atkıların tamamı yazlık atkı. Viking ve Area, grup atkıları. Her iki grup hakkında bilgiyi şurada vermiştik. Viking atkısının akasında, bulundukları tribüne ithafen Cuore Della Nord (Kuzeyin Kalbi), Area atkısının arkasında da La Nostra Fede e Piu Forte Della Morte (İnancımız Ölümden Daha Güçlüdür) yazıyor. İlk fotonun sonuncu atkısı da sevdiğim Beşiktaşlı arkadaşım Ümit'in hediyesi. Kulübün lisanslı ürünü.

3. fotoğraftaki atkılar yün. İlk atkı da Ümit'in hediyesi. Lisanslı ürün o da. Bar model. İkinci atkı da benim özel ilgimin olduğu gruptan. İtalyanlar'a has bir model. Özellikle 80'lerde sıkça yapılmış. Hatta Beşiktaş tribünlerinin eskiye ait fotoğraflarında benzer atkılardan görmek mümkün. Hem İtalyan modellerini, hem de Beşiktaş modellerini. Şurada 2 tane var, Beşiktaş olanından. Gözbebeği konumundalar elbette.

Ve sonuncu atkı. Den Haag-Juventus dostluk atkısı. Açıkcası haberim yoktu bundan. Meğerse çok eskiye dayanan köklü bir ilişkileri varmış.

Juventus ve Den Haag dostluğundan bahsederken, Legia Varşova'yı da unutmamak lazım. Dostluk, bu 3 kulüp taraftarları arasında. Konuyla ilgili araştırma yaparken, pek istediklerimi bulamadım önce. Sağolsun dayım yardımcı oldu.

Dostluğun temelinde Den Haag var. Den Haag'ın Varşova ile ilişkileri iyi. Aynı şekilde Juventus ile de.  Sonrasında Juve ve Legia'nın da ilişkisi başlıyor. Önce Den Haag-Juve dostluğunda kısaca bahsedelim.

Juve ile Den Haag arasındaki ilk temas 1991 yılında başlamış. Juve'nin tribün grupları, uluslararası taraftarlar turnuvasına katılmış Zuiderpark'ta. Den Haag'ın tribün grubu North Side ile Vikingler arasında arkadaşlık başlamış. Bu arkadaşlığa N.A.B'den de elemanlar katılmış. N.A.B., Juve'nin 80'lerdeki sağlam gruplarından. Ertesi sene de North Side, İtalya'ya gitmiş ve Juventus-Torino maçında  Juve'ye destek vermişler. Bir sonraki taraftarlar turnuvasında da ilişkiler ve dostluk iyice güçlenmiş. (1992)

O sene ki turnuvada N.A.B.'in etkin kişilerinden biri (Fabio), Legia'nın üyelerinden oldukça etkilenmiş. Ve bu vesile ile de Legia tribünü ile yakınlaşma başlamış. Vikingler'den ayrılarak kurulan Noi Soli de Legialı'lar ile ilişkileri iyice üst seyiyeye ulaştırmış.

Ülkemizdeki kardeş tribün hikayelerine bakınca, adamların yapmış olduğu olağanüstü. Internetin olmadığı bir dönemde düzenlenen "Uluslararası Taraftar Turnuvaları" takdire şayan. Böylesi organizasyonlarda bu tür yakınlaşmaların olması da normal tabi. Turnuvada başlayan dostluklar, sonrasında da sistemli ve güzel şekilde devam etmiş. Birbirlerinin fikstürünü takip etme ve yerine göre destek verme.

Birbirleri için tonla maça gitmişler. Öyle birkaç tane değil. Alttaki foto Legia'nın Pogon ile mücadelesinden.


 Videoda da üçlü ile ilgili hoş kareler var. 1.17'ye dikkat bu arada. Dünyanın en çirkin atkılarından biri var orada:)

20 Haziran 2012 Çarşamba

Lisanslı Beşiktaş Atkıları

Lisanslı Beşiktaş atkıları grubunun en güzellerinden. İlk atkı takas sonucu geldi. Tasarımın sadeliğine bayıldım. Blogun adına uygun ayrıca:) Tek kat ürün.

Diğer 2 atkının siyah olanını abim, beyaz olanını kardeşim aldı. Kış boyunca bu iki atkıyı kullandım. Siyah olan, günlük yaşamda kullanmak için çok uygun. Beyaz da "bar" modele olan hastalığımızın güzel parçası zaten. Defalarca dillendirdim, bir kere daha olsun. Atkı budur benim için. Her iki atkıdaki minik boydaki arma ise en güzeli. Abartılı boyutlarda değil. Şık olan atkıyı daha da güzelleştiriyor.

Bu arada blogu epey boşlamışım. Şu atkıları koyunca daha fazla farkettim. Koca kış taktığım atkıları daha yeni ekliyorum.

Bu güzellik de benim tatlı sıpam. Atkı takmayı hiç sevmiyor. Fakat beraber dışarı çıkıyorsak, sırf benim boynumda atkı var diye o da takmak istiyor:)

2 Haziran 2012 Cumartesi

Gate 4 35. Yıl, Gate 4 Brüksel ve Paok Atkıları


Uzun zamandır beni en çok etkileyen, heyecan duyduran atkıların günü bugün. Paok Gate 4 35. yıl ve Paok Brüksel atkıları. Atkıları aldıktan sonra, bir süredir Paok tribünlerini kovalayan Özgür'den atkılar için bir yazı yazmasını rica ettim. Sağolsun o da beni kırmadı. Sözü bilene bırakalım:

" SF G4 35.yıl atkısı, .klubün geçen sonbahar çıkarttığı (tahminen kasım ayıydı)  bir atkı. Fan clubla ilgili daha önce yazmıştım. S.F.(Syndesmos Filon) Gate 4, 1976 yılında kurulmuş. Büyük patron Manavis'in liderliğiyle, neredeyse herkesin Gate 4 tribünü=SF Gate4 haline geldiği bir fan club. Gate 4, tribünün bildiğim kadarıyla üçüncü taraftar grubu. Ondan önce 1963 Neapoli ve 1973 Kordelio var (benim bildiğim). Selanik merkezde yer alan tek fan club. Sadece PAOK için değil, diğer takımlar içinde geçerli bu aynı zamanda. 35 yıldır da aynı yerdeyiz .Atkının tasarımını kimin yaptığını bilmiyorum; ama tasarımdan çok üretimde bir sorun olduğunu düşünüyorum.(Atkıyı pek beğenmedim) SF Gate 4 (thyra 4) politik olarak herhangi bir sınıflamaya dahil değil. Ama daha çok sol eğilimli üyesi var. Partizan Grobari'den "40+"ya yakınlar. "40 +" da Partizan tribünlerinde yer alan, 40 yaşını aşmış eski kafa elemanların kurduğu bir tayfa. Atkıda kulübün geleneksel turuncu renginin kullanılmamış olması bana göre handikap. Sanırım politik bir etki bırakmamak. Ama yine de tribünün herhangi bir politik renge hizmet etmeksizin direnişini, Selanik ve PAOK'un direnişini simgeleyen, sağ yumruğu kaldıran taraftar simgesini atkıya eklemişler. Açıkçası 35. yıl için daha güzel bir atkı beklerdim

Geçelim Nikos'un yaptığı Gate 4 Brussels atkısına. Hemen hemen 35. yıl atkısı ile aynı dönemde çıkan bu atkı, bana göre 35.yıl atkısının havasını baya bir söndürdü. Brüksel, 2001 yılından beri Gate 4 bayrağını Avrupa'da sallandırıyor ve bu işi gayet iyi yapıyor. Bu grubun ikinci atkısı. İlkini benim blogta görürsün. O da çok başarılı bir atkı. O İngilizce'ydi, bunu Yunanca hazırlamışlar. Ben ikisine de hastayım:). Nikos, Brüksel'de doğmuş, büyümüş. Yaklaşık 1996'dan beri PAOK için yolculuklar yapan, hayatını PAOK'a adamış bir dostumuz. Gate 4 üyeliğiyle başlayan yolculuğu, onu 2001'de Gate 4'ün Brüksel şubesini açmaya kadar götürmüş. Herkesin sevdiği ve önemsediği, bu sebeple de Gate 4 ismini taşıma hakkı verilen sayılı kişilerden biri. Grup, genelde Avrupa kupası maçları ve derbilere iştirak ediyor. Belçika'da ziyaret ettiğim kulüp, Anderlecht mahallesinde yer alıyor. Oradaki Belçikalı'lar ve yabancılarla da çok iyi uyum sağlamışlar. Grubun 80 civarında üyesi var ve aralarında Belçikalı'lar dahi var. Onlar da PAOK maçları için grupla deplasman yapıyorlar. Yeni  aldığım haberler ile Brüksel'de işlerin iyi gitmediğini ve Nikos'un gruptan ayrıldığını öğrendim. Nikos olmadan kulübün yaşamasının zor olduğunu çok iyi biliyorum. Orda dönen dolapların da gerçekten büyük bir utanç olduğuna son 2 aydır şahit oldum ve üzüldüm.

Yapılacak toplantı sonunda Gate 4 merkez desteğini çekebilir ve ismi de geri alabilir (ki gereken budur). Bu da Gate 4 Brüksel'in tarih olması anlamına gelir. Ki benim nazarımda Nikos'un ayrılmasıyla tarih olmuştur. O bayrak böyle sallanacağına hiç sallanmasın daha iyi.

Atkıya gelince... Bir tarafında Thyra 4 Bryxellon, diğer tarafında PAOK, Thriskeia, Trimokratia (PAOK, din, terörizm) yazmaktadır. Slogan, PAOK taraftarının kulübü nasıl görmesi gerektiğini ve maçlarda nasıl olması gerektiğini belirtiyor. Büyük ihtimalle sloganda yıllar önce olaylı bir maçtan sonra bir gazetenin attığı teröristler başlığının etkisi var. Ama Nikos'un verdiği cevap "nasıl olması gerektiğine dair bir gönderme" oldu. Yani onun kafasında fikir buymuş. Ama slogan zaten daha önceden var olan bir slogan. Bence çok başarılı bir atkı. Maalesef ki artık bu tarz atkıları Brüksel'den bekleyemeyeceğiz gibi görünüyor."

Atkılar ile ilgili birinci ağızdan bilgi alınca çok keyifli oluyor. Özgür'ün paylaştıkları ile sadece atkı değil, tribün hakkında da birkaç şey öğrendik, sağolsun.

Her 2 atkı da çift kat ve yün. Her ne kadar Özgür 35. yıl atkısını beğenmemiş olsa da, bana göre oldukça hoş bir atkı. Sade ve renkler yeter:) Brüksel de çok başarılı. Mevcut slogan ile yeri başka zaten.

En alt fotoğraftaki atkılar tek kat. Lisanslı değiller. Diğerleri o kadar güzel ki, bunlar için ne desem bilemedim:)

14 Mayıs 2012 Pazartesi

Rosenborg-Schalke Maç Hatırası ve Rosenborg Atkıları



Rosenborg'u sevebilirdim; geçmişte tatsız bir hikaye barındırmasaydı. Çocukluğumun en trajik maçlarından biri. Şu yaşa geldim, hala aklıma geldiğinde, düşündüğümde rahatsız oluyorum.

Deplasmanda alınan 3-0'lık mağlubiyet sonrası dezavantajlı skora rağmen, rövanş gününe kadar tek bir dakika bile olumsuz düşünmemiştim. Düşünmemişti kimse. Herkes çok emindi, geçecektik biz bu turu.

Maçın hemen başlarında Kuntz ile öne geçmiştik. O zamandan belli işte, Alman kumaşı uyuyor bize. Sonrasında yüklenmeye devam etmiştik. Johnsen'in vuruşunda içeriden çevirilen golümüzü, çizgiyi geçmediği gerekçesiyle vermemişti Fransız hakem. Akabinde Norveçliler golü bulmuş, bizi hüznün dibine itmişti. Sonrasında ne kadar abluka altına alsak da, arzuladığımız dakikalarda gol gelmemişti. Maçın sonlarına doğru Kuntz ve Şifo Mehmet ile golleri bulmuştuk; ama yetmemişti. Ayrıca skor 1-1 iken, ceza sahası içerisinde elle oynanan bir pozisyona da devam çalmıştı hakem. Şu an bile içimi yakıyor düşündükçe.

Bizim kuşağın en kahrolduğu maçların başında geliyor Rosenborg. Çocukluğumuzun derin izlerinden. Benim yaş grubumun büyük bir kısmı, uzunca bir dönem Avrupa maçlarında Rosenborg ile eşleşmek istedi. Hala gönlümüzün bir yerinde soğuk bir intikam saklı:)

FourFourTwo, geçtiğimiz ay Ronny Johnsen ile kısa bir röportaj yapmıştı. O maça dair şunları söylemiş: "İkinci yarıda benim bir vuruşumda top çizgiyi geçmişti; ama hakem golü vermedi. Topu çıkaran da çok yakın arkadaşım Eric Hoftun'du. Maçtan sonra yanıma gelip, gülerek "Dostum, top çizgiyi gerçekten de geçmişti; ama bunu hakeme söyleyemezdim" demişti. " Herif, bir de pişkin pişkin gülerek söylemiş bunu. Videoda da paso sırıtıyor zaten.


Atkıların 2.sıradaki hariç tamamı çift kat. İlk sıradaki klasik bar atkı. 2. sıradaki tek kat. 3. sıradaki atkı çift kat ve yün "Stolt Fortid Stor Fremtid" yazıyor. Gururlu geçmiş, harika gelecek gibi bir anlamı var. Sen, onu gel benim külahıma anlat diyorum ben de:) Alttaki atkı da 2007'de şampiyonlar liginde Schalke ile karşılaştıkları maçlara istinaden maç atkısı. İçerde 0-2, dışarıda 3-1 mağlup oldu bu maçlarda Rosenborg.

Kim koyarsa, koysun. Rosenborg'a koyandan Kartal razı olsun.

13 Mayıs 2012 Pazar

çArşı Marmaris, Çorum, Tirilye, Rize, Turgutlu Lise Bjk, Ada Kartalları Atkıları



Uzun zaman oldu. Atkılar çok birikti. Dile gelip, ayıp ediyorsun dediler. Beşiktaş ile vira diyelim yine.

Atkıların tamamı tek kat. çArşı Marmaris, sevgili Mehmet'in hediyesi. Tekrar teşekkür ederim. Artık bulunması çok zor; ama bir Marmarisspor atkısı için de hala bekleyişimiz sürüyor:)

Çorum ve Rize atkılarını oraların yetkili arkadaşları sayesinde edindim. Sağolsun çok yardımcı oldular, atkıları kısa sürede aldım.

Turgutlu, Tirilye ve Ada ise net üzerinden alışveriş sonrasında geldi.

Bu seferlik yazı kısa. Açılış böyle olsun, gelir devamı nasıl olsa. Video da Rizeli Kartallar'dan. Benim de çok sevdiğim Karmate'nin Nayino parçasına uyarlamışlar besteyi.

27 Şubat 2012 Pazartesi

Valencia-Ultras Yomus Atkıları

Koleksiyonda adet olarak az olan Valencia atkıları. Nedense elime pek geçmedi. Bulduklarım da genelde bol turunculuydu.

Valencia C.F. yazan atkı, klasik bir tek kat. Sponsor firmanın atkı üzerinde olması da garip.

Valencia, 13. yy’nin ilk yarısında Aragon Kralı James tarafından fethedilmiş. Fetihten sonra Aragon yasalarına göre de bağımsızlıkları verilmiş. Şehrin arması olan kalkan ve L harfinden oluşan taç da Kral James tarafından verilmiş. ( Şehrin arması ) 2 adet L harfinin olma sebebi de, şehrin krala 2 defa sadık kalması yüzündenmiş.

Valencia’nın armasında da yer alan yarasaların (Los Ches) hikayesi hakkında iki açıklama var. Bunlardan biri; yarasaların o bölgede oldukça fazla görüldüğü. Diğer hikaye ise; 9 Ekim 1238’de Kral James, şehre girdiğinde bayrağının üzerine bir yarasa konmuş. Ve kral, bunu iyi bir işaret olarak yorumlamış. O günden sonra yarasa sembol olmuş.

Diğer atkı, Valencia tribün grubu Ultras Yomus'a ait. Tek kat bu da.

Ultras Yomus, Valencia’nın en büyük taraftar grubu. 1983 yılında kurulmuş. Ama hikayeleri 70’li yıllara kadar uzanıyor. 82 İspanya Dünya Kupası’ndan sonra bir grup gencin kurduğu bir oluşum. Faşist bir yapıya sahipler. Katalanlar’a karşı duydukları nefreti dillendirmekte bir sakınca görmüyorlar. Tribünde de açtıkları bayraklar ile bu tavırlarını sergiliyorlar. Merkeziyetçi bir yapıdalarmış ve Real Madrid ile hoşbeş ilişkileri varmış. Kısacası evlat olsa, sevilmezler.


22 Şubat 2012 Çarşamba

Siena, Partizan, Torpedo Moskova ve Eintracht Frankfurt Atkıları


Kaç zamandır koymak için beklettiğim atkılarda sıra. Bu liste çok kalabalık. Umarım kısa sürede yayınlayabilirim.

4 farklı ülkeden atkılar. Siena, Partizan, Torpedo Moskova ve Eintracht Frankfurt.

Siena ve Partizan atkıları tek kat. Siena, klasik İtalyan tek kat atkısı. Bizdekilere göre daha ince bir yapıda. Partizan atkısı ise daha kalın. Bu atkının arka planında tribünlerin silueti var. Fotoğrafı yakınlaştırırsanız daha iyi fikir sahibi olabilirsiniz. Yakından çok daha güzel olduğunu ekleyelim. Frankfurt atkısı da sevgili Egemen'in hediyesi. Beni kırmayıp, Almanya'dan getirdi. Tekrar çok teşekkür ederim. Hastası olduğumuz kategoride. Kulübün lisanslı bar atkısı.

Ve son olarak: Bu başlığın başrol oyuncusu Torpedo Moskova atkısı. O da tek kat. Torpedo Moskova, 1930 senesinde kurulan bir kulüp. 2009'da maddi sıkıntılar yüzünden profesyonel lisanslarını alamamışlar ve bu yüzden amatör ligde mücadele ediyorlar. Bünyelerinde kocaman, hüzünlü bir hikaye mevcut yani.

Kuruldukları tarihten bu yana 6 defa isimleri değişmiş. Son hali Torpedo Moskova. 1930'dan 1936 yılına kadar çeşitli sanayi kuruluşlarının adıyla ve amblemleri ile mücadele etmişler. 1936'da Torpedo ismini almışlar. İlk amblem eski bir futbolcularının önerisi ile "T" harfi olmuş ve 1936'da kabul edilmiş.( Yeşil bir T harfi ve arka fonda da kırmızı yarış arabası ile sarı bisiklet dişlisinin olduğu bir fon ) Kırmızı yarış arabası fabrikayı, T de kulüp ismini simgeliyor. Torpedo da o dönemlerde hızlı bir yarış otosuymuş.

Sovyetler zamanında kulüp, toplumun mühim bir parçası olmuş ve o dönem bayrakları maviymiş. Siyah-Beyaz dışında uzunca bir dönem ikinci tercihleri mavi olmuş. Birçok müsabakaya siyah şort-beyaz forma ile çıkmışlar.

1996 senesine kadar kulüp logosu çeşitli hallere bürünmüş. 96'da da takımın sahibi değişmiş. Ve ismi de Torpedo Luzhniki olmuş. Arma da fotoğraftki atkıda bulunduğu şekle bürünmüş. 1998 senesinde kulüp, şu an ki ismini almış. Arma tekrar değişmiş. İlk armadaki dişliye torpido eklenmiş, T harfi muhafaza edilerek. Muhakkak örnekleri vardır; lakin bu kadar sık logo, isim değişikliğine giden kulübe ilk defa rastlıyorum. Takip etmekte zorlandım. Umarım karıştırmamışımdır.

Bu sefer video yok. Onun yerine tebessüm ettiren kareler var. Şeref Bey'e münferit gelen Torpedo taraftarları.




Bu fotoğrafın nerede çekildiğine dair bir fikrim yok. Tek bilgi Türkiye'de çekilmiş olduğu.

16 Şubat 2012 Perşembe

Paok-Gate 4 Atkıları





Bloga atkıları ekledikçe, günden güne değişti buraya dair aklımda fikir. İlk zamanlar atkı fotoğrafları ile birlikte 1-2 satırdı. Sonrasında bildiğimiz birkaç detay, okuduğumuz yeni bir bilgi ya da anıya dönüştü. Bu halinden de gayet mutluyum şu an için.

Şöyle bir baktım: Paok atkıları için pek bir şey yazmamışım. Paok'u severim ben. Kuruluşunda Beşiktaşlı Rumlar'ın olması da etkendir bunda. Bizim tribünün tamamı demeyelim ama ciddi bir kısmı da Paok'u seviyor. Onlardaki duruma hakim değilim. Fakat maçlarında sık sık Beşiktaş atkıları görmek mümkün.

İlk fotoğraftaki atkılar Paok'un en büyük ve ciddi tribün grubu Gate 4'e ait. Her ikisi de tek kat. İlk atkı daha önce elden çıkmıştı. Geri geldi, yanında bir başka tonda kardeşini de getirdi güzel de oldu. Gate 4, Partizan'ın Grobari grubu ile yakın ilişkiler içerisinde. Yunanistan'da da Ofi ile benzer bir yakınlıkları varmış, yeni öğrendim. 1976 senesinde kurulmuş bir oluşum. O yıllardan bu yana etkin güç diye adlandırabileceğimiz bir yapıya sahip.

Yakın tarihte Fb maçı için yaptıkları deplasmanda da tribünde sergiledikleri performansa şahit olduk. Etkileyici bir görüntü ortaya koydukları kesin. Tribünün tamamının organize şekilde hareket etmesi, deplasmanlara giderken belli bir yaş grubu ile yola çıkmaları takdir edilesi özellikler.

Diğer atkı, "işte atkı budur" kategorisinden. Benim en sevdiğim model olan "bar" atkı. Siyah-Beyaz çubuklu ve kulüp arması. Lisanslı ürün. Arma demişken Paok'unkinden söz edelim biraz. İstanbul'dan zorunlu şekilde göç eden Rumlar'ın kurduğu kulübün ilk arması dört yapraklı yonca ve at nalıymış. Paok'un her bir harfi yapraklar üzerindeymiş. 1929'da ise mevcut halini almış arma: Çift başlı kartal. Bizans İmparatorluğu'nun da simgesi olan bu armadan tek farkları, kartalların kanatlarının kapalı oluşudur. Zorunlu olarak yaptıkları göç için tuttukları yası simgeliyormuş.

Atkılar hakkında yazdıkça arma hikayeleri de ilgimi çekmeye başladı. Bundan sonraki atkılarda da bulabildiklerimi paylaşmaya dikkat edeceğim. Sizlerin de eklemek istedikleri olursa zevkle kabulümdür.









21 Ocak 2012 Cumartesi

Vitória de Guimarães ve Boavista Atkıları


Portekizgillerden iki atkı. Vitória de Guimarães ve Boavista.

Boavista atkısı tek kat. Vitoria ise koleksiyonun kalite bakımından en vasat atkılarından biri. Bildiğimiz düz, beyaz kumaşın yanlardan dikilip, atkı yapıldığını düşünün. Oldukça özensiz malzeme kullanılmış. Atkı üzerindeki görüntü, bu vasatlığı biraz sindirebilir hale getiriyor.

Vitória de Guimarães... Guimaraes, Portekiz'in doğum yeri olarak kabul edilen şehir. İlk Portekiz kralı da burada doğmuş. Kulübün arma ve renk hikayesi başka güzel. İlk armayı takım kaptanı Mario Cardoso çizmiş. Kral Afonso Henriques'in heykelinden esinlenilerek tasarlanmış. Siyah ve Beyaz renkler seçilerek, ırk ya da sosyal statü ayrımcılığı yapmadan herkes kulübe kabul edilmelidir demişler. Siyah Afrika ve Beyaz Avrupa.

Vitoria, çok farklı kesimlerden taraftar grubuna sahip. Renklerin hikayesini öğrenince buna şaşırmıyoruz elbette. İki tane taraftar grupları var Insane Guys ve White Angels. WA'nın sloganı: Somos únicos (benzersiziz)

Ve Boavista... Sembolleri panter olan kulübün başlangıçta renkleri sadece siyahmış. 1920'lerde şortu beyaz yaparak, ikinci rengi bünyelerine almışlar. Sonra bir ara kırmızı, beyaz, mavi çizgili bir forma yapmışlar. (O nasıl çirkin bir şeyse artık) Taraftarlar da bu durumdan hoşnut kalmamış ve değiştirmişler. (Ellerine sağlık) Daha sonra yöneticiler Fransa'ya gitmişler, orada Siyah-Beyaz kareli motifi kullanan bir takım dikkatlarini çekmiş. Ve onu uyarlamaya karar vermişler. İşin ilginci Fransa gezisinden daha önce Fransa renkleri kullanılmış, ziyaretten sonra Siyah-Beyaz:)) Aklın yolu bir elbette.

Boavista ve taraftar grupları ile ilgili detaylar aradım, ne yazık ki bulamadım. Bu başlığın gözdesi Guimaraaes oldu benim için.

Bir gün Portekiz'e gidersem, Guimaraaes maçı izlemek isterim. Renk hikayelerine hayran kaldım çünkü.



11 Ocak 2012 Çarşamba

Drughi, Area Bianconera, Viking ve İrriducibili Atkıları




Daha önce Juventus tribün grupları hakkında birkaç kelam etmiştim şurada. Öyle büyük, kimsenin bilmediği şeyler değil elbette. Lakin konuyla ilgilenenler için de hoş detaylar, en azından benim için.

Juventus grup atkılarını da bir başka seviyorum. Çok özenliler, bugüne kadar beğenmediğim olmadı içlerinde. Çok şık ve tribün grubuna yakışık şekilde atkılar.

Atkıların 3’ü tek kat, biri çift kat yün.

Area Bianconera atkısı tek kat. Kuruluşlarında yer alan pembe rengini atkıda da kullanmışlar. Grup, 80’li yılların başlarında kurulan üç gruptan bir tanesi. (Gioventù Bianconera, Area Bianconera, Indians)

Drughi atkısı tek kat. Harika logoları atkının her iki yanında. Altta da küçük puntolarla “ Le Leggenda Del Calcio Siamo Noi ” (Futbol efsanesiyiz) yazıyor.

Drughi’nin hikayesi muazzam. Meraklısı ön bilgi için ilk yazıya bakabilir. 1988 – 1996 yılları arasında yaklaşık 10 bin üyeye sahiplermiş. 1993’de Drughi’nin bazı üyeleri ve Fighters’ın eski üyeleri yeni bir grup kurma kararı almışlar ve 4 yıl boyunca tribünde etkin olabilmek için Drughi ile çatışmışlar. Sonrasında Drughi, Fighters’ın pankartının asılmasına razı gelmiş. 1997 senesinde de diğer gruplarla birlikte Black and White Fighters Gruppo Storico 1977 adı altında toplanmaya karar vermişler.

Irriducibili atkısı çit kat ve yün. Curva Nord ibaresi var üstünde. Ayrıca Curva Pericolosa (tehlikeli tribün) yazıyor. Arkasında da La Juve Siamo Noi (Biz Juveyiz) yazısı var. 1990 yılında Torino’nun semti Vallette’nin oluşturduğu bir grup var. Irriducibili Vallette. Curva Nord’da konuşlanıyorlar. Başlangıçta iyi şekilde organize olmuşlar ve 98 senesinde Curva Nord liderliğini Viking’ten almışlar. Fakat sonrasında birçok sorun yaşayan Irriducibili, varlığını bu derece güçlü sürdürememiş.

Viking atkısı tek kat. Sadece grup adı yazıyor üstünde. Viking, Nucleo Armato Bianconero ile birlikte 80’lerin başında kurulan gerçek 2 ultras grubundan biri. Stat içinde ve dışında yaptıkları ile herkes tarafından saygı görüyorlar ve Juventus grupları içerisinde gerçek holiganlar olarak adlandırılıyorlar. Bunun sebebi de diğer takım taraftarları ile karşı karşıya gelmekten çekinmiyor oluşları. Mazileri eskiye dayanıyor ve isimlerinin bir ağırlığı var. Milan’ın en ünlü taraftar grubu FDL’nin kendilerini feshetmelerine sebep olan ekip de Vikingler ayrıca.

Bu atkılara kardeş geldi. Ancak henüz fotoğraflarını çekmediğim için ekleyemiyorum. Onlar da kısa süre içerisinde yayınlanacaklar.


Birkaç tane de ilgili video: