13 Kasım 2012 Salı
Brigata Ultra ve Hooligans Teddy Boys Atkıları (Udinese)
5 Eylül 2012 Çarşamba
Beşiktaş Atkıları
14 Temmuz 2012 Cumartesi
EFC'58 Ermelo, TSVV Merlijn, Heracles Almelo, VV Maarssen Atkıları
7 Temmuz 2012 Cumartesi
Werder Bremen - Borussia Mönchengladbach - Eintracht Frankfurt Atkıları
Vedayı da çok sevdiğim videolardan biriyle yapalım. Zıpla, zıpla; zıplamayan Offenbachlı
24 Haziran 2012 Pazar
Juventus Atkıları (Viking, Area, Den Haag)
20 Haziran 2012 Çarşamba
Lisanslı Beşiktaş Atkıları
Diğer 2 atkının siyah olanını abim, beyaz olanını kardeşim aldı. Kış boyunca bu iki atkıyı kullandım. Siyah olan, günlük yaşamda kullanmak için çok uygun. Beyaz da "bar" modele olan hastalığımızın güzel parçası zaten. Defalarca dillendirdim, bir kere daha olsun. Atkı budur benim için. Her iki atkıdaki minik boydaki arma ise en güzeli. Abartılı boyutlarda değil. Şık olan atkıyı daha da güzelleştiriyor.
Bu arada blogu epey boşlamışım. Şu atkıları koyunca daha fazla farkettim. Koca kış taktığım atkıları daha yeni ekliyorum.
Bu güzellik de benim tatlı sıpam. Atkı takmayı hiç sevmiyor. Fakat beraber dışarı çıkıyorsak, sırf benim boynumda atkı var diye o da takmak istiyor:)
2 Haziran 2012 Cumartesi
Gate 4 35. Yıl, Gate 4 Brüksel ve Paok Atkıları
Uzun zamandır beni en çok etkileyen, heyecan duyduran atkıların günü bugün. Paok Gate 4 35. yıl ve Paok Brüksel atkıları. Atkıları aldıktan sonra, bir süredir Paok tribünlerini kovalayan Özgür'den atkılar için bir yazı yazmasını rica ettim. Sağolsun o da beni kırmadı. Sözü bilene bırakalım:
14 Mayıs 2012 Pazartesi
Rosenborg-Schalke Maç Hatırası ve Rosenborg Atkıları
Deplasmanda alınan 3-0'lık mağlubiyet sonrası dezavantajlı skora rağmen, rövanş gününe kadar tek bir dakika bile olumsuz düşünmemiştim. Düşünmemişti kimse. Herkes çok emindi, geçecektik biz bu turu.
Maçın hemen başlarında Kuntz ile öne geçmiştik. O zamandan belli işte, Alman kumaşı uyuyor bize. Sonrasında yüklenmeye devam etmiştik. Johnsen'in vuruşunda içeriden çevirilen golümüzü, çizgiyi geçmediği gerekçesiyle vermemişti Fransız hakem. Akabinde Norveçliler golü bulmuş, bizi hüznün dibine itmişti. Sonrasında ne kadar abluka altına alsak da, arzuladığımız dakikalarda gol gelmemişti. Maçın sonlarına doğru Kuntz ve Şifo Mehmet ile golleri bulmuştuk; ama yetmemişti. Ayrıca skor 1-1 iken, ceza sahası içerisinde elle oynanan bir pozisyona da devam çalmıştı hakem. Şu an bile içimi yakıyor düşündükçe.
Bizim kuşağın en kahrolduğu maçların başında geliyor Rosenborg. Çocukluğumuzun derin izlerinden. Benim yaş grubumun büyük bir kısmı, uzunca bir dönem Avrupa maçlarında Rosenborg ile eşleşmek istedi. Hala gönlümüzün bir yerinde soğuk bir intikam saklı:)
FourFourTwo, geçtiğimiz ay Ronny Johnsen ile kısa bir röportaj yapmıştı. O maça dair şunları söylemiş: "İkinci yarıda benim bir vuruşumda top çizgiyi geçmişti; ama hakem golü vermedi. Topu çıkaran da çok yakın arkadaşım Eric Hoftun'du. Maçtan sonra yanıma gelip, gülerek "Dostum, top çizgiyi gerçekten de geçmişti; ama bunu hakeme söyleyemezdim" demişti. " Herif, bir de pişkin pişkin gülerek söylemiş bunu. Videoda da paso sırıtıyor zaten.
Kim koyarsa, koysun. Rosenborg'a koyandan Kartal razı olsun.
13 Mayıs 2012 Pazar
çArşı Marmaris, Çorum, Tirilye, Rize, Turgutlu Lise Bjk, Ada Kartalları Atkıları
Atkıların tamamı tek kat. çArşı Marmaris, sevgili Mehmet'in hediyesi. Tekrar teşekkür ederim. Artık bulunması çok zor; ama bir Marmarisspor atkısı için de hala bekleyişimiz sürüyor:)
Çorum ve Rize atkılarını oraların yetkili arkadaşları sayesinde edindim. Sağolsun çok yardımcı oldular, atkıları kısa sürede aldım.
Turgutlu, Tirilye ve Ada ise net üzerinden alışveriş sonrasında geldi.
Bu seferlik yazı kısa. Açılış böyle olsun, gelir devamı nasıl olsa. Video da Rizeli Kartallar'dan. Benim de çok sevdiğim Karmate'nin Nayino parçasına uyarlamışlar besteyi.
27 Şubat 2012 Pazartesi
Valencia-Ultras Yomus Atkıları
Valencia C.F. yazan atkı, klasik bir tek kat. Sponsor firmanın atkı üzerinde olması da garip.
Valencia, 13. yy’nin ilk yarısında Aragon Kralı James tarafından fethedilmiş. Fetihten sonra Aragon yasalarına göre de bağımsızlıkları verilmiş. Şehrin arması olan kalkan ve L harfinden oluşan taç da Kral James tarafından verilmiş. ( Şehrin arması ) 2 adet L harfinin olma sebebi de, şehrin krala 2 defa sadık kalması yüzündenmiş.
Valencia’nın armasında da yer alan yarasaların (Los Ches) hikayesi hakkında iki açıklama var. Bunlardan biri; yarasaların o bölgede oldukça fazla görüldüğü. Diğer hikaye ise; 9 Ekim 1238’de Kral James, şehre girdiğinde bayrağının üzerine bir yarasa konmuş. Ve kral, bunu iyi bir işaret olarak yorumlamış. O günden sonra yarasa sembol olmuş.
Diğer atkı, Valencia tribün grubu Ultras Yomus'a ait. Tek kat bu da.
Ultras Yomus, Valencia’nın en büyük taraftar grubu. 1983 yılında kurulmuş. Ama hikayeleri 70’li yıllara kadar uzanıyor. 82 İspanya Dünya Kupası’ndan sonra bir grup gencin kurduğu bir oluşum. Faşist bir yapıya sahipler. Katalanlar’a karşı duydukları nefreti dillendirmekte bir sakınca görmüyorlar. Tribünde de açtıkları bayraklar ile bu tavırlarını sergiliyorlar. Merkeziyetçi bir yapıdalarmış ve Real Madrid ile hoşbeş ilişkileri varmış. Kısacası evlat olsa, sevilmezler.
22 Şubat 2012 Çarşamba
Siena, Partizan, Torpedo Moskova ve Eintracht Frankfurt Atkıları
Kaç zamandır koymak için beklettiğim atkılarda sıra. Bu liste çok kalabalık. Umarım kısa sürede yayınlayabilirim.
4 farklı ülkeden atkılar. Siena, Partizan, Torpedo Moskova ve Eintracht Frankfurt.
Siena ve Partizan atkıları tek kat. Siena, klasik İtalyan tek kat atkısı. Bizdekilere göre daha ince bir yapıda. Partizan atkısı ise daha kalın. Bu atkının arka planında tribünlerin silueti var. Fotoğrafı yakınlaştırırsanız daha iyi fikir sahibi olabilirsiniz. Yakından çok daha güzel olduğunu ekleyelim. Frankfurt atkısı da sevgili Egemen'in hediyesi. Beni kırmayıp, Almanya'dan getirdi. Tekrar çok teşekkür ederim. Hastası olduğumuz kategoride. Kulübün lisanslı bar atkısı.
Ve son olarak: Bu başlığın başrol oyuncusu Torpedo Moskova atkısı. O da tek kat. Torpedo Moskova, 1930 senesinde kurulan bir kulüp. 2009'da maddi sıkıntılar yüzünden profesyonel lisanslarını alamamışlar ve bu yüzden amatör ligde mücadele ediyorlar. Bünyelerinde kocaman, hüzünlü bir hikaye mevcut yani.
Kuruldukları tarihten bu yana 6 defa isimleri değişmiş. Son hali Torpedo Moskova. 1930'dan 1936 yılına kadar çeşitli sanayi kuruluşlarının adıyla ve amblemleri ile mücadele etmişler. 1936'da Torpedo ismini almışlar. İlk amblem eski bir futbolcularının önerisi ile "T" harfi olmuş ve 1936'da kabul edilmiş.( Yeşil bir T harfi ve arka fonda da kırmızı yarış arabası ile sarı bisiklet dişlisinin olduğu bir fon ) Kırmızı yarış arabası fabrikayı, T de kulüp ismini simgeliyor. Torpedo da o dönemlerde hızlı bir yarış otosuymuş.
Sovyetler zamanında kulüp, toplumun mühim bir parçası olmuş ve o dönem bayrakları maviymiş. Siyah-Beyaz dışında uzunca bir dönem ikinci tercihleri mavi olmuş. Birçok müsabakaya siyah şort-beyaz forma ile çıkmışlar.
1996 senesine kadar kulüp logosu çeşitli hallere bürünmüş. 96'da da takımın sahibi değişmiş. Ve ismi de Torpedo Luzhniki olmuş. Arma da fotoğraftki atkıda bulunduğu şekle bürünmüş. 1998 senesinde kulüp, şu an ki ismini almış. Arma tekrar değişmiş. İlk armadaki dişliye torpido eklenmiş, T harfi muhafaza edilerek. Muhakkak örnekleri vardır; lakin bu kadar sık logo, isim değişikliğine giden kulübe ilk defa rastlıyorum. Takip etmekte zorlandım. Umarım karıştırmamışımdır.
Bu sefer video yok. Onun yerine tebessüm ettiren kareler var. Şeref Bey'e münferit gelen Torpedo taraftarları.Bu fotoğrafın nerede çekildiğine dair bir fikrim yok. Tek bilgi Türkiye'de çekilmiş olduğu.
16 Şubat 2012 Perşembe
Paok-Gate 4 Atkıları
Şöyle bir baktım: Paok atkıları için pek bir şey yazmamışım. Paok'u severim ben. Kuruluşunda Beşiktaşlı Rumlar'ın olması da etkendir bunda. Bizim tribünün tamamı demeyelim ama ciddi bir kısmı da Paok'u seviyor. Onlardaki duruma hakim değilim. Fakat maçlarında sık sık Beşiktaş atkıları görmek mümkün.
İlk fotoğraftaki atkılar Paok'un en büyük ve ciddi tribün grubu Gate 4'e ait. Her ikisi de tek kat. İlk atkı daha önce elden çıkmıştı. Geri geldi, yanında bir başka tonda kardeşini de getirdi güzel de oldu. Gate 4, Partizan'ın Grobari grubu ile yakın ilişkiler içerisinde. Yunanistan'da da Ofi ile benzer bir yakınlıkları varmış, yeni öğrendim. 1976 senesinde kurulmuş bir oluşum. O yıllardan bu yana etkin güç diye adlandırabileceğimiz bir yapıya sahip.
Yakın tarihte Fb maçı için yaptıkları deplasmanda da tribünde sergiledikleri performansa şahit olduk. Etkileyici bir görüntü ortaya koydukları kesin. Tribünün tamamının organize şekilde hareket etmesi, deplasmanlara giderken belli bir yaş grubu ile yola çıkmaları takdir edilesi özellikler.
Diğer atkı, "işte atkı budur" kategorisinden. Benim en sevdiğim model olan "bar" atkı. Siyah-Beyaz çubuklu ve kulüp arması. Lisanslı ürün. Arma demişken Paok'unkinden söz edelim biraz. İstanbul'dan zorunlu şekilde göç eden Rumlar'ın kurduğu kulübün ilk arması dört yapraklı yonca ve at nalıymış. Paok'un her bir harfi yapraklar üzerindeymiş. 1929'da ise mevcut halini almış arma: Çift başlı kartal. Bizans İmparatorluğu'nun da simgesi olan bu armadan tek farkları, kartalların kanatlarının kapalı oluşudur. Zorunlu olarak yaptıkları göç için tuttukları yası simgeliyormuş.
Atkılar hakkında yazdıkça arma hikayeleri de ilgimi çekmeye başladı. Bundan sonraki atkılarda da bulabildiklerimi paylaşmaya dikkat edeceğim. Sizlerin de eklemek istedikleri olursa zevkle kabulümdür.
21 Ocak 2012 Cumartesi
Vitória de Guimarães ve Boavista Atkıları
Boavista atkısı tek kat. Vitoria ise koleksiyonun kalite bakımından en vasat atkılarından biri. Bildiğimiz düz, beyaz kumaşın yanlardan dikilip, atkı yapıldığını düşünün. Oldukça özensiz malzeme kullanılmış. Atkı üzerindeki görüntü, bu vasatlığı biraz sindirebilir hale getiriyor.
Vitória de Guimarães... Guimaraes, Portekiz'in doğum yeri olarak kabul edilen şehir. İlk Portekiz kralı da burada doğmuş. Kulübün arma ve renk hikayesi başka güzel. İlk armayı takım kaptanı Mario Cardoso çizmiş. Kral Afonso Henriques'in heykelinden esinlenilerek tasarlanmış. Siyah ve Beyaz renkler seçilerek, ırk ya da sosyal statü ayrımcılığı yapmadan herkes kulübe kabul edilmelidir demişler. Siyah Afrika ve Beyaz Avrupa.
Vitoria, çok farklı kesimlerden taraftar grubuna sahip. Renklerin hikayesini öğrenince buna şaşırmıyoruz elbette. İki tane taraftar grupları var Insane Guys ve White Angels. WA'nın sloganı: Somos únicos (benzersiziz)
Ve Boavista... Sembolleri panter olan kulübün başlangıçta renkleri sadece siyahmış. 1920'lerde şortu beyaz yaparak, ikinci rengi bünyelerine almışlar. Sonra bir ara kırmızı, beyaz, mavi çizgili bir forma yapmışlar. (O nasıl çirkin bir şeyse artık) Taraftarlar da bu durumdan hoşnut kalmamış ve değiştirmişler. (Ellerine sağlık) Daha sonra yöneticiler Fransa'ya gitmişler, orada Siyah-Beyaz kareli motifi kullanan bir takım dikkatlarini çekmiş. Ve onu uyarlamaya karar vermişler. İşin ilginci Fransa gezisinden daha önce Fransa renkleri kullanılmış, ziyaretten sonra Siyah-Beyaz:)) Aklın yolu bir elbette.
Boavista ve taraftar grupları ile ilgili detaylar aradım, ne yazık ki bulamadım. Bu başlığın gözdesi Guimaraaes oldu benim için.
Bir gün Portekiz'e gidersem, Guimaraaes maçı izlemek isterim. Renk hikayelerine hayran kaldım çünkü.
11 Ocak 2012 Çarşamba
Drughi, Area Bianconera, Viking ve İrriducibili Atkıları
Juventus grup atkılarını da bir başka seviyorum. Çok özenliler, bugüne kadar beğenmediğim olmadı içlerinde. Çok şık ve tribün grubuna yakışık şekilde atkılar.
Atkıların 3’ü tek kat, biri çift kat yün.
Area Bianconera atkısı tek kat. Kuruluşlarında yer alan pembe rengini atkıda da kullanmışlar. Grup, 80’li yılların başlarında kurulan üç gruptan bir tanesi. (Gioventù Bianconera, Area Bianconera, Indians)
Drughi atkısı tek kat. Harika logoları atkının her iki yanında. Altta da küçük puntolarla “ Le Leggenda Del Calcio Siamo Noi ” (Futbol efsanesiyiz) yazıyor.
Drughi’nin hikayesi muazzam. Meraklısı ön bilgi için ilk yazıya bakabilir. 1988 – 1996 yılları arasında yaklaşık 10 bin üyeye sahiplermiş. 1993’de Drughi’nin bazı üyeleri ve Fighters’ın eski üyeleri yeni bir grup kurma kararı almışlar ve 4 yıl boyunca tribünde etkin olabilmek için Drughi ile çatışmışlar. Sonrasında Drughi, Fighters’ın pankartının asılmasına razı gelmiş. 1997 senesinde de diğer gruplarla birlikte Black and White Fighters Gruppo Storico 1977 adı altında toplanmaya karar vermişler.
Irriducibili atkısı çit kat ve yün. Curva Nord ibaresi var üstünde. Ayrıca Curva Pericolosa (tehlikeli tribün) yazıyor. Arkasında da La Juve Siamo Noi (Biz Juveyiz) yazısı var. 1990 yılında Torino’nun semti Vallette’nin oluşturduğu bir grup var. Irriducibili Vallette. Curva Nord’da konuşlanıyorlar. Başlangıçta iyi şekilde organize olmuşlar ve 98 senesinde Curva Nord liderliğini Viking’ten almışlar. Fakat sonrasında birçok sorun yaşayan Irriducibili, varlığını bu derece güçlü sürdürememiş.
Viking atkısı tek kat. Sadece grup adı yazıyor üstünde. Viking, Nucleo Armato Bianconero ile birlikte 80’lerin başında kurulan gerçek 2 ultras grubundan biri. Stat içinde ve dışında yaptıkları ile herkes tarafından saygı görüyorlar ve Juventus grupları içerisinde gerçek holiganlar olarak adlandırılıyorlar. Bunun sebebi de diğer takım taraftarları ile karşı karşıya gelmekten çekinmiyor oluşları. Mazileri eskiye dayanıyor ve isimlerinin bir ağırlığı var. Milan’ın en ünlü taraftar grubu FDL’nin kendilerini feshetmelerine sebep olan ekip de Vikingler ayrıca.
Bu atkılara kardeş geldi. Ancak henüz fotoğraflarını çekmediğim için ekleyemiyorum. Onlar da kısa süre içerisinde yayınlanacaklar.
Birkaç tane de ilgili video: