19 Aralık 2011 Pazartesi

Rapid Wien - Beşiktaş Maç Atkısı (30/09/2010)


Beşiktaş maç atkılarından aynen devam. Maç atkılarını aynı anda yayınlamaktansa, böyle tek tek yayınlamayı tercih ediyorum. Bu atkıları ayrı seviyorum. Ve son dönemde bulmaktan ümidi kestiğim birçok atkıyı elde ettim. (Maç atkıları ile ilgili) İlk elime geçtikleri dönem, sürekli yerlerinden çıkarıp, baktım:)

Geçen senenin atkılarından bu sefer ki. Deplasmandaki Rapid Wien maçı. Atkı tek kat, dokuması gayet güzel. Stat ve maç tarihi üzerinde. Aynı atkının yazlık olanından vardı, şimdi tek katı da eklendi.

Bir de biz alışkanlık edinsek şu atkılardan çıkarmayı çok güzel olacak. Yuvada, özensiz yapılmış o kadar çok ürün var ki. Onları görünce bu atkılardan yapılmamasını anlayamıyorum. Binlerce basılsın diye bir kural da yok. O maç öncesinde satmak için belli adetlerde yapılabilir. Birçok kulüp, sonrasında maç atkılarını kendi resmi satış sitelerinden satmaya devam ediyor. Şeref Bey'de birçok güzel maça imza attık. Gel gelelim, anısı için bir atkı yok. Bu konuda şikayetlerim bitmez.

Atkı yakın tarih olunca, o maça dair görüntüler hala taze zihinlerde de. Bizim için bahar dönemiydi. Guti ve Q7'li kadro, başımızda Dayı Schuster. Mağlup duruma düşmemize rağmen elde edilen galibiyet. Rakibimizi golünü de şu an bizde oynayan Veli Kavlak atmıştı. Bu maçta aşırı sert oyunuyla Yasin Pehlivan'ı kara listeme almıştım. Velhasıl güzeldi...



Golden sonra atkı şov

15 Aralık 2011 Perşembe

Stoke City - Beşiktaş Maç Atkısı




Dün akşamdan sonra tabiki de bu atkı eklenir.

Bir alttaki yazıda Manchester atkısından bahsederken, Emre'den söz etmiştim. Sana bir sürpriz yapacağım demişti. Ve hiç beklemediğim anda hakikaten büyük bir sürpriz yaptı. Sormuştu bana Stoke atkın var mı diye. Ben de Ebay'de başıma gelenden söz etmiştim. Onu yazının devamında anlatacağım. Emre de atkıdan kendisinde olduğunu, bir arkadaşına söz verdiğini ve ama bana yollayacağını söyledi. Ben de arkadaşın kulaklarımı çınlatmasın, atkıyı arkadaşına yolla demiştim.

Bir süre sonra kargonuz var diye arandım, haberim de yoktu hiç. Kimden acaba derken yola koyuldum. Emre'nin soyadını bilmiyordum. Twitter hesabında yazıyor ama aklımda kalmamış açıkcası. Kim bu, ne var bunun içinde diye düşünürken, paketi açmamla yaşadığım şoku ve mutluluğu tarif etmem zor.

Stoke City'nin ambleminin olduğu bir poşet içerisinde Stoke City - Beşiktaş maç atkısı. Elim, ayağıma karıştı, çok şaşırdım. Bana attığı mesajdan anladığım kadarıyla arkadaşına da başka bir atkı yollamış. Bu da içimi rahatlattı.

Emre'ye bir kez de buradan teşekkür ediyorum. Hiç yüzyüze gelmemişken, sohbetimiz sadece net ortamında iken yaptığı bu jesti unutmam mümkün değil. Ada Kartalı'na anlattığımda durumu güzel özetledi aslında: "Beşiktaşlı işte!"

Atkı, bir önceki maç atkısının aynısı. İngilizler, taviz vermiyor arkadaş:)

Diğer atkı ise benim hatam aslında. Maç atkısı diye aldım, İngiliz'in korsanına denk geldim:) Gerçi şikayetim yok. Kalite olarak oldukça iyi. O da bir başka model olarak kalacak koleksiyonda.

Bu başlığa eklenecek videonun başka bir şey olmasına imkan yok (Görüntü ters, idare ediverin, bulamadım başka:)


12 Aralık 2011 Pazartesi

Beşiktaş - Manchester United Maç Atkısı




Nihayet, nihayet, nihayet!

Koleksiyonda bulunması daha zor olan atkılar varken, nedense bu atkıya kafayı takmıştım. Bugüne kadar hiçbir atkı için "benim olmalı" hırsına bürünmedim. Ve bu sayede oldukça güzel atkılar edindim. Bir tek bu atkıya kafayı takmıştım. Her hangi bir özel sebebi yok. Maç atkılarını seviyor olmam ve bunun bir İngiliz atkısı olması etken tabi.

Çok uzun süre aradım, bir türlü karşıma çıkmadı. Ada Kartalı, araştırdı, sordurdu defalarca sonuç alamadı. Heralde bulamayacağız derken, twitter aracılığı ile sohbet ettiğim Emre, "bende var, yollarım sana" dedi. Bu dialogu yaşadığımızda mevsim yazdı:) Haliyle kışlıkların arasından bulması gerekiyordu. Gel zaman, git zaman derken bir süre önce Ebay'de atkının satışa çıkarıldığını gördüm. Açık arttırma usulü ile satışa konulmuştu. Hemen takibe aldım. Ada Kartalı ve Kıvanç haberdar edildi. Olası bir unutma ihtimaline karşı hatırlatmaları için.

Atkının satışının sonlanacağı güne gelindiğinde çok heyecanlıydım. Benden başka kim ister ki diyordum. Açık arttırmanın bitmesine 1 dakika kala teklifi verdim. Meğer benim gibi pusuda biri daha bekliyormuş. Karşılıklı tekliflerle bitirdik dakikayı. Kafamda vereceğim miktarın üstüne çıkmama rağmen kaybettim. Son saniyede diğer kişi aldı atkıyı. İnanılmaz üzüldüğümü söylemeliyim:) Şansıma methiyeler düzerken, atkının satış fotosu dikkatimi çekti bir anda. O ana kadar heyecandan farketmemişim. Fotoğrafta 2 atkı vardı. Hemen satıcıya mesaj attım. "Elinizde 1 adet daha varsa almak istiyorum." diye. Olumlu yanıt verince, devreye Ada Kartalı girdi ve işi bitirdi. Tam anlamıyla bir mutlu son oldu.

Emre'ye de haber verdim, atkıyı bulduğuma dair. O da mahcup oldu, yollayamadığı için. Hiç sorun değildi benim için. İlgisi ve samimiyeti yeterliydi çünkü. Bazen yaşamlarımızda öyle şeyler oluyor, öyle bir tempo ile yaşıyoruz ki unutuyoruz kimi şeyleri. Emre de sonrasında bambaşka bir güzellik yaptı. Onun da ne olduğu bir sonraki yazıda.

Atkıdan söz etmek gerekirse, klasik çift kat, yün atkı. Manchester United, maç atkıları konusunda taviz vermiyor. Hep benzer şekilde çıkarıyor. Bu da takdir ettiğim bir detay. Atkının bir tarafında kulüp isimleri, bir tarafında stat isimleri ve maç tarihleri yazıyor. Hayal ediyorum da keşke Şeref Bey yazabilseydi orada.

İçerde, onlar bizi 1-0 yendi, dışarıda biz. İçerdeki mağlubiyeti de hiç haketmemiştik açıkcası. Ferdinand ve Sir Ferguson'un övgü dolu sözleri tesellisi oldu.

İlk video içerdeki maçtan:



İkinci video ve tabiki de Tello... Bu videoda görülmüyor; ancak topun filelerle buluştuğu anın 19:03 olması da başka bir güzellikti.