Rosenborg'u sevebilirdim; geçmişte tatsız bir hikaye barındırmasaydı. Çocukluğumun en trajik maçlarından biri. Şu yaşa geldim, hala aklıma geldiğinde, düşündüğümde rahatsız oluyorum.
Deplasmanda alınan 3-0'lık mağlubiyet sonrası dezavantajlı skora rağmen, rövanş gününe kadar tek bir dakika bile olumsuz düşünmemiştim. Düşünmemişti kimse. Herkes çok emindi, geçecektik biz bu turu.
Maçın hemen başlarında Kuntz ile öne geçmiştik. O zamandan belli işte, Alman kumaşı uyuyor bize. Sonrasında yüklenmeye devam etmiştik. Johnsen'in vuruşunda içeriden çevirilen golümüzü, çizgiyi geçmediği gerekçesiyle vermemişti Fransız hakem. Akabinde Norveçliler golü bulmuş, bizi hüznün dibine itmişti. Sonrasında ne kadar abluka altına alsak da, arzuladığımız dakikalarda gol gelmemişti. Maçın sonlarına doğru Kuntz ve Şifo Mehmet ile golleri bulmuştuk; ama yetmemişti. Ayrıca skor 1-1 iken, ceza sahası içerisinde elle oynanan bir pozisyona da devam çalmıştı hakem. Şu an bile içimi yakıyor düşündükçe.
Bizim kuşağın en kahrolduğu maçların başında geliyor Rosenborg. Çocukluğumuzun derin izlerinden. Benim yaş grubumun büyük bir kısmı, uzunca bir dönem Avrupa maçlarında Rosenborg ile eşleşmek istedi. Hala gönlümüzün bir yerinde soğuk bir intikam saklı:)
FourFourTwo, geçtiğimiz ay Ronny Johnsen ile kısa bir röportaj yapmıştı. O maça dair şunları söylemiş: "İkinci yarıda benim bir vuruşumda top çizgiyi geçmişti; ama hakem golü vermedi. Topu çıkaran da çok yakın arkadaşım Eric Hoftun'du. Maçtan sonra yanıma gelip, gülerek "Dostum, top çizgiyi gerçekten de geçmişti; ama bunu hakeme söyleyemezdim" demişti. " Herif, bir de pişkin pişkin gülerek söylemiş bunu. Videoda da paso sırıtıyor zaten.
Deplasmanda alınan 3-0'lık mağlubiyet sonrası dezavantajlı skora rağmen, rövanş gününe kadar tek bir dakika bile olumsuz düşünmemiştim. Düşünmemişti kimse. Herkes çok emindi, geçecektik biz bu turu.
Maçın hemen başlarında Kuntz ile öne geçmiştik. O zamandan belli işte, Alman kumaşı uyuyor bize. Sonrasında yüklenmeye devam etmiştik. Johnsen'in vuruşunda içeriden çevirilen golümüzü, çizgiyi geçmediği gerekçesiyle vermemişti Fransız hakem. Akabinde Norveçliler golü bulmuş, bizi hüznün dibine itmişti. Sonrasında ne kadar abluka altına alsak da, arzuladığımız dakikalarda gol gelmemişti. Maçın sonlarına doğru Kuntz ve Şifo Mehmet ile golleri bulmuştuk; ama yetmemişti. Ayrıca skor 1-1 iken, ceza sahası içerisinde elle oynanan bir pozisyona da devam çalmıştı hakem. Şu an bile içimi yakıyor düşündükçe.
Bizim kuşağın en kahrolduğu maçların başında geliyor Rosenborg. Çocukluğumuzun derin izlerinden. Benim yaş grubumun büyük bir kısmı, uzunca bir dönem Avrupa maçlarında Rosenborg ile eşleşmek istedi. Hala gönlümüzün bir yerinde soğuk bir intikam saklı:)
FourFourTwo, geçtiğimiz ay Ronny Johnsen ile kısa bir röportaj yapmıştı. O maça dair şunları söylemiş: "İkinci yarıda benim bir vuruşumda top çizgiyi geçmişti; ama hakem golü vermedi. Topu çıkaran da çok yakın arkadaşım Eric Hoftun'du. Maçtan sonra yanıma gelip, gülerek "Dostum, top çizgiyi gerçekten de geçmişti; ama bunu hakeme söyleyemezdim" demişti. " Herif, bir de pişkin pişkin gülerek söylemiş bunu. Videoda da paso sırıtıyor zaten.
Atkıların 2.sıradaki hariç tamamı çift kat. İlk sıradaki klasik bar atkı. 2. sıradaki tek kat. 3. sıradaki atkı çift kat ve yün "Stolt Fortid Stor Fremtid" yazıyor. Gururlu geçmiş, harika gelecek gibi bir anlamı var. Sen, onu gel benim külahıma anlat diyorum ben de:) Alttaki atkı da 2007'de şampiyonlar liginde Schalke ile karşılaştıkları maçlara istinaden maç atkısı. İçerde 0-2, dışarıda 3-1 mağlup oldu bu maçlarda Rosenborg.
Kim koyarsa, koysun. Rosenborg'a koyandan Kartal razı olsun.
Kim koyarsa, koysun. Rosenborg'a koyandan Kartal razı olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder